KONUŞMA BOZUKLUĞU TEDAVİSİ

Doğumdan genetik olarak ya da hayat içerisinde yaşanmış olan olaylar sonucunda ortaya çıkabilmekte olan konuşma bozuklukları insanın sosyal yaşantısını birinci dereceden etkilemektedir. Her hastalıkta olduğu gibi bu konuda da teşhis konulduktan sonra hemen tedavi sürecine geçiş yapılmalı; yani özellikle çocukluk döneminde hastalık baş göstermişse çocuk mental bakımdan çok fazla zarar ve hasar görmeden önce bir uzman tedavisine alınmalı, sürekli olarak egzersiz yapmalıdır. Çocukluk döneminde yaşanmış olan travmaların insan beyni üzerindeki etkisi yetişkinliğe göre çok daha etkili ve uzun sürmektedir.

Konuşma Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Bunların başında yukarıda da belirttiğimiz gibi kişiye genetik olarak bulaşır. Ancak kişisel gelişimle birlikte eğer dikkat dağınıklığı da bünyeye yerleşirse ortaya bu hastalığın çıkması kaçınılmaz sonuçlardan biri halini alıyor. 18 yaşında kadar ülkemizdeki insanların yaklaşık %10'unda görülen bu hastalık, insan kendini geliştirdikçe 18 yaşından sonra %1'e kadar düşmektedir.

Konuşma Bozukluğu Belirtileri

Kendini çok rahat bir şekilde belli eden konuşma bozukluğu genelde küçük yaşlarda görüldüğü için, kişinin kendisi tarafından değil, ebeveynleri tarafından fark edilir. İşte konuşma bozukluğunu ortaya çıkaran fiziksel belirtiler.

1-) Konuşma sırasında özellikle Türkçe harflerin (ç, ü, ş, ğ) doğru bir şekilde telaffuz edilememesi.

2-) Anlaşılması güç bir şekilde konuşma sürdürmek.

3-) Özellikle küçük yaşlı çocuklarda görülen bu belirti de konuşma becerisinin yavaş bir biçimde gelişmesidir. Sağlıklı bir çocuğun 2 yaşında konuşmaya başlamış olması gerekir.

4-) Kekeleme .

Konuşma Bozukluğu Egzersizleri

Doktor tedavisinin yanı sıra evde boş vakitler dahilinde uygulanabilecek, tedavi sürecini hızlandıracak yöntemler de bulunuyor. Bu yazımızda bunların en etkili olanlarına yer verdik.

1-) Ağız açılarak dil dışarı çıkarılır ve düz bir yol izler. Bu işlem sürekli olarak tekrarlanır ama her bir sonraki işlemde dilinizi daha uzağa doğru uzatmanızı öneririz; böylelikle dil kaslarınız güçlenecektir.

2-) Dilinizin ucunu yine dudaklarınızın hizasına getirin ve bir uçtan diğer bir uca doğru yavaşça hareket ettirerek iki köşede de bir süreliğine bekletin.

3-) Dilinizle çenenize dokunmaya çalışmak da yine konuşma bozukluğu doğal tedavi yöntemleri arasında en çok bilinen, bununla birlikte en etkili olanlardan bir tanesidir.

4-) Dil uçlarıyla dudakları yalamak bir başka yol iken bu yöntemde dilin daire çizmemesine önem göstermeniz gerekiyor.

Dudak Egzersizleri

Konuşma bozukluğuna neden olan tek uzuv dil değildir, bu hastalıkta dudakların da büyük bir payı bulunuyor. Bu bölümde de dudak egzersizlerine yer ayıracağız.

1-) "U" ve "İ" seslerini arka arkaya tekrarlayın. Bir süre sonra tekrarlama sıranız "İ" ve "U" olarak değişmeli.

2-) Ağzınız açık bir şekilde dudaklarınızı ilk olarak elips, sonrasında da yuvarlak hale getirin.

3-) "Mememe/mamama" sözlerini arka arkaya elinizden geldiği kadar hızlı bir şekilde söyleyin.

4-) Bu sefer de yine aynı tekerlemeyi, "Mememe/mamama" tekerlemesini oldukça yavaş bir şekilde dile getirin.

Dil ve Konuşma Bozukluğu Arasındaki Farklar

Söz konusu hastalığımızda en çok hata yapılan noktalardan bir tanesi de buradadır; iki hastalığı birbirinden ayıramamak. Bu nedenle mutlaka bir doktor teşhisin konulmalı, gelişigüzel hareket edilmemelidir. Eğer kişi kendini anlatmakta güçlük çekiyorsa ya da düşüncelerini istediği gibi dile getiremiyorsa bu dil bozukluğuna girer.

Ancak konuşma sırasında ağızdan çıkmakta olan seslerde ve harflerde bir noksanlık varsa bu da konuşma bozukluğu olarak nitelendirilir. Dil bozukluğu hastalığına sahip olan kişilerin çoğunda, maalesef, algılama bozukluğuna da rastlanmaktadır.